Merhabalar Wildstar incelemesiyle karşınızdayız ...
Yaşamak derken kastetmek istediğim inanın ki çok açık. Çok büyük bir heyecan ve aynı zamanda çok büyük bir korku ile beklediğim WildStar Online'in tadına bakma firsatı sonunda buldum. Korkuyordum, çünkü bu sene en çok beklediğim bu oyunun beni hayal kırıklığına uğratıp uğratmayacağını bilemiyordum.
Ama ne kadar hoştur ki, örümcek iç güdülerim yine beni yanıltmadı ve WildStar, betada bana nasıl harikalar yaratabileceğini gösterdi.
WildStar İlk Bakış yazısında sizlere aktardığım şeylerin üzerinden geçmeyeceğim zira bu çok sıkıcı olabilir. Bunun yerine betada neler yakaladığımı sizlerle "inceleme" tadında paylaşacağım
-Nexus'a giden yolda çekilen çile... Ne çilesi?
Değerli editörümüz Cenk Barkın Us ile birlikte (ki incelemenin ilerideki sayfalarında o da bizlere katılacak) giriş yaptık WildStar'a ve önce Dominion olduk. İlk girişte beni karşılayan karakter yaratma ekranından pek hoşnut kaldığımı söyleyerek başalamak istiyorum. Özellikle karakter dizaynlarının nadir ve özenle hazırlanmış olması, bu hazırlanışa da az karikatür ruhu katmış olmaları bir kere en basta "Obuaa!" dememe sebep oldu zaten. Daha sonra karakter seçme ekranında ilerlediğinizde, karakterinizi ağzını yüzünü gözünü her şeyini değiştirebilme özelliği ile oyun zaten size "Ben ayni zamanda RPG'yim de!" diyor, siz de bunu çok net duyuyorsunuz.
Ki olması gereken de bu zaten.
Karakter ve sınıf seçimlerini geçelim, en çok hoşuma giden şey alacağınız işi bu bölümde seçmeniz. İlk Bakış''ta da bahsettiğim Soldier, Settler, Scientist ve Explorer zanaatlerini karakterinizi ilk basta açarken seçiyor ve kaderinizi bu şekilde belirliyorsunuz. Bunun nedeni ise, daha oyunun en başındayken bile kendi işinize uygun görevler almanız ve bunların tadına bakmanız.
Oyuna girdiğimiz zaman, Dominion'in mekanik karargahında başladık. Kraliyet ailesinden fırlamış gibi takılan Dominion bizim yapımıza biraz ters geldi açıkça söylemek gerekirse, bu yüzden bir zaman sonra bir de Exile'a göz attık. Exile ise kendine Nexus'da yer edinmeye çalışan, "Biz fakirdik ama şimdi hem gururlu hem güçlüyüz!" modunda takılan bir birlik. Bu yüzden aslında Alliance ve Horde olarak biraz farklı kalıyorlar.
Oyun içerisinde bizleri karşılayan ara yüz çok hoşuma gitti. Tamamen sade, oyunun atmosferine uygun ve her şeyin ortada olduğu bir ara yüz yapılmış. Tabii ki de her MMO'da olduğu gibi UI ayarlarini yapabiliyorsunuz. Bunun yanında yetenek barımız ile can/mana barımızın alt tarafta üst üste olması, görüş açısı konusundan çok büyük avantaj sağlıyor. Ara yüz tasarımları yeterince ilgi çekici ve tekrar söylemek istiyorum, WildStar atmosferine tamamen uymuş.
Bunların yanında grafikler çok farklı olmuş. Mekanik ve bilim-kurgu tadında bir teması olan WildStar aslında tam bilim-kurgu değil. Farklı farklı ögeleri harmanlayarak bir çatı altında topladığı olarak yorumluyorum ben bu olayı aslında. Çünkü Nexus gezegenine indiğiniz zaman orada ayılar da var, dinazorlar da (!). Yeterince epik değil mi?
Beta da olması yüzünden ciddi bir optimizasyon sorunu yaşaması sadece WildStar'in su an puanını düşürecek olan şey (puan vermeyeceğim böyle dediğime bakmayın, kıyamıyorum). Onun dışında karakter ve çevre detayları, oyunun oyuncuya yaşattığı hissiyat ve atmosfer, benim gönlümü fethetti bile. Bir MMO oyuncusu olarak özellikle MMO oyunlarının ilk girişine dikkat ederim her zaman. WildStar, ilk girişten oyunun sonuna kadar resmen bizleri yalnız bırakmıyor.
-WoW Copy mi, WoW Killer mi?
Oyunun başından itibaren sürekli oyuncuya ne yapması gerektiğini gösteren ufak ipuçları mevcut. Hiçbir zaman "Simdi n'apıcam lan?" demiyorsunuz. Oyun sürekli sizi izlediğini size hissettiriyor ve yardim etme girişiminde bulunmayı da ihmal etmiyor. Bir görev aldığınız zaman sağ altta çıkan görev yazısına bir kere tıkladığınız zaman önünüzde çıkan mavi hologramik ok işareti size görevin yerini gösteriyor, koşup arayıp bulmak zorunda kalmıyorsunuz. Fakat...
Bu demek değil ki görevler bu kadar kolay. Bir anda aldığınız görev sizi hemen QTE'e sokuyor ve bir anda sağ üstte 5 dakikanız başlıyor. 5 dakika içerisinde yapmanız gereken görevi tamamlamak. Daha sonra ise WildStar'in insafına kalıyorsunuz ve sizi heyecanlandırarak zar atıp, ödülünü veriyor. Buradaki ana fikri heyecanın sürekli tepede olması olarak çıkardım, bir hayli de hoşuma gitti.
Özellikle WildStar dünyasında bahsetmek istiyorum. Daha tamamını gezmeye fırsatımız olmadan (Mümkün değil) birçok yer gezmeye çalıştık, gezdiğimiz yerler gerçekten devasa yerlerdi ve özenle hazırlanmıştı. Farklı bir hikayeye sahip olan ve bu hikayenin tamamen oyunun içerisine yedirilmiş olduğu gerçeği, beni oyunu daha çok ve daha çok oynamaya yöneltti. Oyun içerisinde görev yaparken kıyıdan köşeden bulduğunuz bir parşömen ile birlikte küçük bir lore tatlısı yiyebiliyorsunuz (!).
0 yorum:
Yorum Gönder