.png)
Son 30 yıldır dünyanın en yaygın dokuzuncu kanser türü olan mesane kanserine yönelik yeni ilaç geliştirilememişti. Roche ilaç firmasının çalışmalarını sürdürdüğü MPDL3280A ise bir immünoterapi ajanı. Yani bağışıklık sistemine yönelik tasarlanan ilaçlardan biri. Tümör hücreleri ve tümöre giren bağışıklık hücrelerinin üzerindeki PD-L1 proteini hedefliyor. Bağışıklık sisteminde etkili T hücrelerini yeniden harekete geçirerek tümörlü hücrelere saldırması ve savaşmasını sağlıyor.
FDA’DAN DESTEK BÜYÜK
Kongrede sunulan sözkonusu ilacın Faz 1 çalışmalarının ilk sonuçları bilim dünyasında heyecan yarattı. FDA’nın “çığır açıcı tedavi” ünvanını vermesi ise ilacın geliştirilmesi, değerlendirilmesinin hızlandırılması ve hastalarla en kısa zamanda buluşmasının sağlanması anlamını taşıyor.
Kongrede sunulan sözkonusu ilacın Faz 1 çalışmalarının ilk sonuçları bilim dünyasında heyecan yarattı. FDA’nın “çığır açıcı tedavi” ünvanını vermesi ise ilacın geliştirilmesi, değerlendirilmesinin hızlandırılması ve hastalarla en kısa zamanda buluşmasının sağlanması anlamını taşıyor.
AKCİĞER KANSERİNDE DE DENENİYOR
Roche Medikal ve Küresel Ürün Geliştirme Başkanı Doktor Sanda Horning konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, MPDL3280A’i başka kanserler üzerinde de denediklerini belirterek, “Akciğer ile mesane kanserlerine ilişkin bir tanı testini de içeren önemli çalışmalar yürütmeye başladık” dedi.
Çalışmanın sonuçları Queen Mary Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren Barts Kanser Enstitütüsü’nden Prof. Dr. Thomas Powles tarafından sunuldu. 30 hasta üzerinde denenen MPDL3280A’ya altı hafta sonra hastaların yüzde 43 yanıt verdi ve tümörleri gerilemeye başladı.
MESANE KANSERİ RİSKİ ERKEKLERDE 3 KAT YÜKSEK
Maalesef kötü seyirli olan mesane kanserinde şimdilik kısıtlı tedavi olanakları var. Yılda yaklaşık 430 bin kişi mesane kanseri tanısı alıyor. Her yıl dünyada yaklaşık 145 bin hastanın ise ölümüne yol açıyor. Kadınlara kıyasla erkekler mesane kanserine üç kat daha fazla yakalanma riski taşıyor. Ayrıca gelişmiş ülkelerde görülme sıklığı daha az gelişmiş ülkelere kıyasla üç kat daha fazla.
0 yorum:
Yorum Gönder